26 Ekim 2015 Pazartesi

Kötü Rüyalar


KÖTÜ RÜYALAR


Kötü rüyalar ve kabuslar birbirinden farklıdır. Kabus gördüğümüzde korku içinde uyanırız. Kötü rüyalarda ise sadece kötü bir rüya gördüğümüzün farkındayızdır. Kabuslar gibi paniklememize neden olmazlar. Kötü rüyalar stres seviyemizin yükseldiğine dair bir uyarıdır. Aynı zamanda günlük yaşantımızda oluşan stres ve korkularımızla başa çıkabilmemiz için bize yardımcıdırlar. Kötü rüyala,r beyninkimyasal işleyişini etkileyerek stres seviyesinin düşmesini sağlar.
SEDA ERAY

22 Ekim 2015 Perşembe

Rem ve non-rem uyku evreleri ve rüyalar

Rem ve non-rem uyku evreleri ve rüyalar

Rem ve non-rem uyku evreleri ve rüyalar
Rem ve non rem dönemlerinde görülen farklıdır.

İnsan beyni uyku sırasında, uyanık olduğu zaman gibi aktiftir. Sekiz saatlik bir uyku süresince normal  yetişkin bir in san iki uyku evresi arasında gider gelir. Bu evreler rem (rapid eye moment) ve non rem (non rapid eye moment) evreleridir. Döngü, non rem - rem - non rem - rem şeklinde devam eder. Normal bir uykuda 4-5 döngü yaşanır.  
Non Rem Döngüsü: Yavaş uyku da denir.  Non rem hızlı olmayan göz hareketleri anlamındadır.Derin uykudur. Bu evrede, gün boyunca ortaya çıkan yorgunluk ve fiziksel hasarlar tedavi edilir. Uyku döngüsünün ortalama olarak %75'ini oluşturur. Gittikçe derinleleşen 4 fazdan oluşur. 1. ve 2. faz yüzeysel yavaş uyku, 3. ve 4. faz ise derin yavaş uykudur. Bu dönemde görülen rüyalar çoğunlukla hatırlanmaz.
1. Faz:  Uykuya dalma evresidir. Kas aktivitesinde biraz azlma olmuştur. Göz hareketleri yavaş ve iki yönlüdür.  Gece boyunca zaman zaman ortaya çıkar.
2. Faz : Yavaş göz hareketleri devam eder. Kas aktivitesi biraz daha azalmıştır. Beyinde teta dalgaları devam eder.
3. Faz : Uyku iyice derinleşmiştir. Beyinde delta dalgaları görülür.  Kas aktivitesi daha çok azalmıştır. Yavaş göz hareketleri bazen görülebilir .
4. Faz : 3. fazdaki  delta dalgalarının uyku döneminin %20-50 sini oluşturması durumunda 4. fazdan söz edilir.
Rem  Döngüsü : Beyin aktivitesi uyanıklığa yakın bir dönemdedir. Rem hızlı göz hareketleri anlamındadır. Vücut geçici bir felç halindedir. Rüyaların %80-90 ı  bu dönemde görülür. Rem dönemi bizi yeniden yapılandırır.
Rem ve non rem  dönemlerinde görülen farklıdır. Non rem döneminde siyah beyaz rüyalar görülür ve daha sıradandır. Rem döneminde renkli, normalde mümkün olmayan şeylerin de olduğu rüyalar görülür.

SEDA ERAY   

21 Ekim 2015 Çarşamba

Rüyalar hakkında bilinmeyenler

Rüyalar Hakkında Bilinmeyenler


Herkes renkli rüya göremez. Yapılan araştırmalarda kadınların erkeklere göre daha renkli rüyalargördükleri saptanmıştır. Körler de rüya görebilir. Görme yeteneğini sonradan kaybedenler görsel imgeleri de görebilir. Doğuştan görme engeli olanlar görsel imgeleri göremezler ama ses, koku, dokunma ve duyguları hissederler.
Rüyalarımızın, uyandıktan 5 dakika sonra yarısını, 10 dakika sonra da % 90'ının unuturuz. Her insan rüya görür.
Rüya görmediğini söyleyenler aslında rüyalarını hatırlamayanlardır. Rüyalarda sadece bildiğimiz yüzleri görürüz. Hayatlarımız boyunca bir şekilde karşımıza çıkmış, hatırlamadığımız ya da kime ait olduğunu bilmediğimiz yüzlerdir. Rüyalar sembollerden oluşur. Genellikle görülen nesne ile doğrudan ilgili değildir. Daha çok nesnenin işlevi ile ilgili olabilir.
Rüyaların birçoğu bilinçaltından kaynaklanır. Bastırılmış duygular ortaya çıkar. Pozitif duygulardan çok negatif duygular görülür.
Hayvanlar da rüya görür. Bazı hayvanların rüya görme yetenekleri daha fazladır.
Bazı özel rüyalar hariç, rüyalarda suratlar net değildir.
Horlayan insanların daha az, daha kısa rüya gördükleri ve çoğunlukla rüyalarını unuttukları düşünülmektedir
Rüyalar dış etkilerden etkilenir. Müzik çalarken uyuyorsanız, rüyanızda kendinizi konserde görebilir veya rüyanızda radyo dinleyebilirsiniz.
Erkeklerin rüyalarında gördüğü karakterlerin %70'i erkektir. Kadınlarda ise bu oran %50'dir.
Rüyalarında gelecekle ilgili bilgi alabilenler ve dejavu yaşayanlar vardır.
Uyarıcı ve yol gösterici rüyaların yanında yaşanmış acı veren olaylarla ilgili şifalandırıcı rüyaların da olduğu bilinmektedir.
SEDA ERAY

19 Ekim 2015 Pazartesi

Rüya beden ilişkisi

Rüya Beden İlişkisi



Fizyolojik açıdan rüyalar, uykudayken nöral süreçlere verilen tepkilerdir.                     Rüyadayken adrenalin yükselir. Bunun sonucunda kalp daha hızlı atmaya başlar, kan basıncı yükselir. 
Psikolojik açıdan ise bilinçaltının etkileridir. Çocukluk çağından bu güne kadar bastırılarak bilinçaltına atılan istekler, korkular rüyalarla ortaya çıkar. Rüyada birçok mantık dışı olayın gerçekleşmesi beyindeki ön korteks bölgenin devreye girmemesinden kaynaklanır. 
Rüyaların oluş mekanizması, moleküllerin beynin bazı bölümlerini baskılaması, bazı bölümlerini de uyarmasıdır.
SEDA ERAY

Haberci Rüyalar

HABERCİ RÜYALAR


Herkes haberci rüya görmese de bazılarımız mutlaka görmüşüzdür. Bu tip rüyaları, verilen haberleri alıp anlayabilen ve yerinde kullanabilen kişiler görür. Haberci rüyalar ruhsal rehberlerimizden, ilahi varlıklardan, sistemin kendisinden gelmektedir. Verilen bilgiler varlıkların gelişimine uygun olarak sunulur ve anlaşılıncaya kadar, bir şekilde tekrarlanır. Bu tip rüyaları bazen direk olarak bazen de semboller yoluyla görebilirsiniz. Eğer haberci rüyalar görüyorsanız, rüyalarınızı yazarken bunlara ayrı bir not düşün.Tarih atmayı da unutmayın. Rüyanızı, hiçbiryorum katmadan, egonuz devreye girmeden olduğu gibi yazın. Zaman içinde bunları tekrar gözden geçirin. O haberci rüyalara uyan neler yaşamışsınız farkına varın. Güzel bir rüya ve farkındalık çalışması yapmış olursunuz.
 SEDA ERAY

18 Ekim 2015 Pazar

Nefes Tutma Çalışmaları Ve Kabuslar

NEFES TUTMA ÇALIŞMALARI VE KABUSLAR


Bazılarımız sık sık kabuslar görürüz. Uyku sırasında bile sol beyni susmayan, diyafram nefesi alamayan kişiler kabus görürler. Zihinleri sürekli meşguldür. Parasempatik sinir sistemleri devreye giremez. Hata kimisi için öyle bir duruma gelmiştir ki, artık uyumak bile istemez. Uykuya dalmaktan korkar. Bunun sonuncunda da uyku problemleri başlar ve hayatın bütün dengesi bozulur. Nefes çalışmaları ile kabuslardan kurtulmak mümkün mü? Evet, bunu için yapılacak farklı yöntemler vardır.  Nefesteknikleri ile bilinçaltı temizlenebilir, korkulardan kurtulmak mümükün olur. Bu kapsamlı bir çalışma gerektirir. Nefes tutma çalışmaları ise, hepimizi kolaylıkla yapabileceği bir yöntemdir.                                    
   Öncelikle doğru, bütün nefes almayı beden, zihin ve ruh sağlığınız için biliyor olmalısınız. Bu da 4'lü döngü nefesidir.  İlk adımda 5 sn ile başlayarak kendinizi alıştırın. Yani bütün nefesi 5 sn de alın, 5 sn nefesli bekleyin, 5 sn de nefesinizi verin ve 5 sn nefessiz bekleyin. Bu çalışmadan sonra nefes tutma çalışmalarına geçin.  Aynı döngüyü;  
                                                                                                                                  

 5 - 10 - 5 - 10                                                                                                                                      
 5 - 20 - 5 - 20                                                                                                                                      
 5 - 30 - 5 - 30                                                                                                                                      
 5 - 40 - 5 - 40   saniyelerle tekrarlayın.                                                                                                                                                                                                                                                                
 Son adımda ise; nefes alıp verdikten sonra:
10 sn nefessiz bekleyin 10 sn dinlenin.                                                                                                    
 20 sn nefessiz bekleyin 10 sn dinlenin.                                                                                                  
 30 sn nefessiz bekleyin 10 sn dinlenin.                                                                                                  
 40 sn nefessiz bekleyin 10 sn dinlenin.
Bu şekilde  bir çalışma yapabilirsiniz.

SEDA ERAY

Bir aşk istiyorum

BİR AŞK İSTİYORUM


Gökteki yıldızlar gibi gecemi aydınlatan,
Güneş kadar yüreğimi  ısıtan
Bir aşk istiyorum.
Rüzgarla esen, yağmurla dolan,
Hayatla coşan...
Bir aşk istiyorum.
Gecenin sabahı beklediği gibi umutla bekleyen,
Gözlerimi kapattığımda tatlı bir rüya gibi
Ve öyle bir aşk ki,
Her sabah uyandığımda hep yeniden yeniden başlayan...
Bir aşk istiyorum.

SEDA  ERAY

16 Ekim 2015 Cuma

Kabuslar

KABUSLAR

Her gece ortalama 4 ile 7 rüya görürüz. Rüyalar zihni dinlendirir. Rüyalar, alt beyin ve bilinçaltı sistemlerinin kişiye özel sembol diliyle üst beyne verdiği mesajları içermektedir.Çocuklar yetişkinler göre daha çok kabus görürler. Kabusları kontrol etmek çok zordur. Kişinin inançlarından dolayı oluşur. Kişiden kişiye değişir. Çoğunlukla kabus görenlerin hayatlarında karmaşa vardır. Güzel, huzurlu rüyalar görebilmek için bilinçaltındaki takıntıların temizlenmesi gerekir. Aksi takdirde rüyalarla ortaya çıkmaya devam edecek,zaman zaman kabuslara dönüşebilecektir.   
SEDA ERAY

Aşk Dediğin

AŞK DEDİĞİN


Aşk, tatlı bir uykuda güzel bir rüyadır. Bazen hep böyle devam eder, bir ömür sürer. Bazen uyanır insan o tatlı uykudan. Bir bakar ki, hepsi bir rüya. Bazen de istese de uyanamaz. Rüyası kabus olmuştur. Ne yapsa kendini kurtaramaz. Aşk bazen acı, bazen tatlı ama başlangıç hep aynı. Sonu ise biraz da bize bağlı.
SEDA ERAY

14 Ekim 2015 Çarşamba

İstanbul'um

İSTANBUL'UM

Çocuğun annesini kucakladığı gibi
Öylesine masum, öylesine içten...
Bir küçücüğün yüzündeki kocaman gülücük gibi
Seviyorum seni !
Aşıkların yüreği gibi baharın
İşte en sevdiğim halin.
Her köşende başka hayatlar,



Her sokak yeni başlangıçlar...
Akşam evini kucaklayan baba gibi
Seviyorum seni !
Gecen gündüzün, yazın kışın
Hüzünlü bir sevda gibisin.
Kokunu seviyorum, baharını, güzünü...
İçinde bitip gitsem de ben yine seni seviyorum
İstanbul'um...
SEDA ERAY

Akıllı mısın deli mi?

Akıllı mısın Deli mi?


Dünya kendini akıllı sanan delilerle dolu.
Hiç düşündün mü karşına çıkan hangisi?
Akıllısını da gördüm delisini de.
Sen hangisisin?
Yoksa bazen akıllı bazen deli misin çoğumuz gibi?

Seda Eray

13 Ekim 2015 Salı

Kedine bakma meditasyonu

Kedine Bakma Meditasyonu


Aynaya baktığında ne görüyorsun?  Gördüğün sen misin? Peki, içine bakabiliyor musun yoksa sadece gördüğüne mi bakıyorsun? Sadece aynada gördüğünden mi ibaretsin? Gerçekte kimsin sen? Kendini bulmak ister misin?
Şimdi aynaya tekrar bak, bu sefer gözlerin kapalı olarak. Çünkü görmen gereken görüntün değil. Derine inmeli ve içine bakmalısın. İçindeki gücün farkına varmalısın.
Şimdi gözlerini kapat ve derin bir nefes al.  Yavaşça 30' dan geriye say. Sadece kendine, yüreğine odaklan. Onu hisset. Elini kalbinin üstüne koy. Kalp atışlarını dinle ve iyice sakinleşene kadar bekle. Tüm düşünceleri bırak, hepsinden uzaklaş. İçinde gezindiğini imgele. Ayaklarından başlayarak ağır ağır yukarı çık. Kalbine kadar gel. Şimdi tam kalbindesin. Onu dinlemeni, hissetmeni bekliyor.
Buna hazır olduğunda iç sesini duyacaksın, yüreğinin sesini. Kulak ver. Sana, seni anlatacak. Sana, kim olduğunu söyleyecek ve neye ihtiyacın olduğunu. Korkuların, sevinçlerin, üzüntülerin.  Hepsi orada saklı. Ortaya çıkmaya ihtiyacı olan her ne ise, sana onu verecek. Belki şifaya, belki huzura, belki sevgiye ihtiyacın var. Sana onu söyleyecek. Gerçekte sen kimsen, ne istiyorsan sana o gelecek. İyice dinle onu.
İçindeki sesi tamamen duyduğundan emin olduktan sonra, bir parçanı orada bırakarak, ağır ağır dışarı çık ve gözlerini aç.
Kendini bulabilmen için tek yapman gereken kendini anlamayı öğrenmek.  

SEDA ERAY

12 Ekim 2015 Pazartesi

Aşkın Sınavı

AŞKIN SINAVI


Masallardaki gibi bir aşka düşmüşse insan, hayata da aşkın gözleriyle bakmaya başlar. Her yer pembeye boyanmış gibidir. Başlangıçta pürüzsüz, temiz. Zamanla boyadaki çatlaklar görünmeye başlar ama pembelik yine ona aittir. Şimdi değişme zamanı gelmiştir. Aşk dönüşmeye başlar. Bazen derin bir sevgi bazen de nefret alır yerini. İşte bu aşkın en büyük sınavıdır. Kimisi için sonsuzluğa uzanır gider, ömür yetmez bitirmeye. Kimisi için de mutsuzlukların en büyüğüdür. Büyük aşklar nefretle başlar derler ya bazen de nefretle biterler. Her aşk için bu sınav gelir. Aşk ise bazen kazanır, bazen kaybeder.
SEDA ERAY

11 Ekim 2015 Pazar

Sevgi Sıcaktır Hissedebilene Soğuktur Hiç Bilmeyene

Sevgi sıcaktır hissedebilene soğuktur hiç bilmeyene


Her şeyin başı, evrenin bize en çok verdiği ama çoğu zaman alamadığımız, göremediğimiz sevgidir. Herkes sahiptir buna da sahip olduğunun farkında değildir bazısı. Sevgiyi ayakta tutan ise ilgidir, kıymetini bilene. Sevmeyi, gönülden sevmeyi bilen için sevgi, sıcaktır, içini ısıtır. Gününü aydınlatır. Neşedir, huzurdur.Hayat ondadır. Bilmeyene ise bir o kadar soğuk, bir o kadar anlamsızdır. İşte sevgiyi hissedebilenle, hissedemeyen arasındaki fark da budur. Kimisi dolu dolu yaşarken, kimisi hiç öğrenememiştir sevmeyi, sevilmeyi. Küçücük sevgi kelimesinin içinde saklanan o büyük anlamdır, hayata da anlamını veren. Sevgiden yoksun bir hayat, en büyük yokluğa sahiptir. Sevgi sıcaktır hissedebilene, soğuktur hiç bilmeyene. Sevgiyle kalın.
SEDA ERAY

10 Ekim 2015 Cumartesi

Bedenimizdeki Enerji Kanalları

Bedenimizdeki enerji kanalları


Vücudumuza giren enerjiyi, vücudumuzda dolaştıran kanallar vardır. Bunlar meridyen adı verilen enerji kanallarıdır. Bazısının akışı yukarıdan aşağıya, bazısının akışı ise aşağıdan yukarıya doğrudur. Tamamı 14 tanedir. Bunların 10 tanesi organ enerjisi, 2 tanesi çizgi enerji, iki tanesi fonksiyonel enerjidir. Çizgi enerjisi dışında kalanların hepsi iki yönlüdür. Yani vücudumuzun hem sağından hem solundan akar. Çizgi enerjilerinin akışı ortadandır. Her meridyenin kendine ait bir kanalı ve akış yolu vardır. Bu kanallardaki dengesizlik, düzensizlik ve tıkanıklıklar enerjinin doğal akışına engel olur ve hasta oluruz. Fiziksel ve ruhsal sorunlarla karşı karşıya kalırız.
Bedenimizin zihin-ruh-fizik dengesinin sağlanabilmesi için öncelikle bu kanalların düzene sokulması gerekir.
SEDA ERAY

Rüyalar Değerlidir

Rüyalar Değerlidir


Rüyalarınıza değer verin. Onlar sadece size özel verilmiş mesajlardır. Hayatınızdaki tıkanmışlıklardan kurtulmak. kendi geleceğinizi yazabilmek için öncelikle rüyaların önemi kavramak gerekir. Verilen her mesaj bir sorunu çözmenize ya da fark edebilmenize yardım eder. Hayatınızdaki sorunları gözden geçirin ve gördüğünüz rüyalarla karşılaştırın. Tarih atarak rüyalarınızı yazıyor olmanız, bu konuda size çok yardımcı olacaktır. Çözümler rüyalarımızda saklıdır. Ne yaşadığınızda ne gördüğünüze ve ne gördüğünüzde ne yaşadığınıza dikkat etmeniz, size yol gösterir. Rüyaların rehberliğini kullanarak hayatınızda daha sağlam adımlar atabilirsiniz. Boş vermeyin, rüyalarınızı dikkate alın ve inceleyin. Unutmayın ki onlar, ilahi rehberlikten gelmektedirler. Böyle olmasaydı, haberci rüyaların da görülebilmesi mümkün olur muydu? Siz de rüyalarınıza gereken önemi verin ve anlatmak istediğini dikkate alın.
SEDA ERAY

3 Ekim 2015 Cumartesi

Kulaklarını Kalbine Aç

Kulaklarını Kalbine Aç


Evren al diyor sana, her şey herkese yetecek kadar bol.  Avucunu aç ve al. İste yeter ama kalpten iste. Gerçek sen olarak iste, ön yargılarla, sahte benliklerle değil.  İste ve bırak.  Senin için en hayırlı olacak şekilde gelişir her şey, buna inan. Olması gerektiği gibi en hayırlı şekilde ve en hayırlı zamanda olur. Neden sıkılıyorsun, üzülüyorsun. Kötü olan hiçbir şey yok aslında. Kötü, bizim düşüncelerimizde yarattığımız bir şey, hepsi bu.  Sadece deneyimler ve alınacak dersler var. Dersini öğrendiğinde aynı sorunla tekrar karşılaşmazsın. Deneyimlerini kabul ettiğinde hayatın ne kadar kolaylaştığının da farkına varırsın. Zihninle düşünmeyi bırak artık. Kalbini dinlemenin vaktidir. Sana en doğru olanı, senin için en iyi olanı fısıldar sessizce. Onu dinle, duymamazlıktan gelme. Tamamen teslim ol ve kendini ana bırak. Kalbin sana bu yolu gösterir. Anda eriyip gittiğinde tüm güzelliklerin farkına varacaksın. Hiç olup hiçliğe gittiğini anlayacaksın. İşte o zaman sen, gerçek sen olmuşsun, özünle bir olmuşsun demektir.
Seda Eray

Rüya Analizi

Rüya Analizi


Rüya analizi kişiye özel, hatta kişinin farklı günlerine özel olmalıdır. Semboller herkes için aynı şekilde yorumlanamaz, herkes için farklı anlamlar içerebilir. Rüyanın tamamına bakılarak kişinin psikolojik ve fiziksel durumu da göz önüne alınmalıdır. Yanlış bir yorum, kişinin yanlış yönlenmesine yol açabilir. Yeterliliği olmayan kişilere rüyalarınızı anlatıp yorumlatmak sizi gereksiz olumsuzluklara itebilir. Rüyalarınız size özel verilmiş mesajlardır. Bu yüzden anlatacağınız kişileri dikkatli seçmelisiniz. 
SEDA ERAY